Yazar: pntyzlm 21 Aralık 2022

Sondajın Başarılı Olmasını Etkileyen Faktörler

Sondaj çalışmaları, kendi içerisinde birtakım riskleri barındıran ve aynı zamanda hata kabul etmeyen işlemlerden oluşmaktadır. Dolayısıyla sondaj işlemlerinin başarıya ulaşması için uzman kişilerin bu süreci yönetmesi gerekmektedir. Yalnızca işçilik değil mühendislik çalışmaları kapsamında da özveri gerektiren sondaj, yanlış yapıldığında firmalara veya kişilere maddi açıdan büyük kayıplar yaratabilmektedir. Teknik konuların bilinmediği durumlar ışığında sondaj işlemine başlandığında birçok sorunla karşı karşıya kalınabilmektedir. Bu sorunlar, beraberinde zaman ve maddi kayba neden olabilmektedir.

Sondajın başarılı olmasını etkileyen faktörler arasında ilk sırada alanında uzman firma seçimi bulunmaktadır. Deneyimsiz ve uzman ekipten yoksun firmaların bu süreçte iyi analiz edilerek elenmesi gerekmektedir. Tecrübesi olmayan personellerin hata yapma ihtimali oldukça yüksek olduğu için bu noktada deneyime mutlaka önem verilmelidir.

Sondaj çalışmalarına dahil olacak personellerin, sektör ile ilgili daha önceden belirlenen ilkelere riayet etmesi gerekmektedir. Bu anlamda ise ekibine gerekli eğitimi veren ve iş güvenliğini ön planda tutan firmaların tercih edilmesi büyük önem arz etmektedir.

Sondajın başarılı olmasını etkileyen bir diğer faktör ise makine ve ekipmanların teknolojik yeterliliğidir. Düzenli olarak bakımları yapılan makineler ve sorunsuz çalışan ekipmanlar, sondaj işlemlerinin sorunsuz ve daha hızlı bitmesine yardımcı olabilmektedir.

Sondaj Suyu Neden Çamurlu Akar?

Sondaj işlemleri sonucunda bazı olumsuz durumlarla karşılaşılabilmektedir. Bu durumda mutlaka bilinçli bir şekilde hareket edilmesi gerekmektedir. Sondaj kuyularını doğrudan etkileyen en önemli faktör, zeminin sahip olduğu özelliklerdir. Örneğin sert ve kayalıklardan oluşan zeminlerde gerçekleştirilen sondaj işlemlerinde su genellikle berrak akmaktadır. Aksine yumuşak topraklı zeminlerde sular bulanık ve çamurlu şekilde gelmektedir.

Çamurlu sondaj suyu çıkması halinde ise teknik anlamda ispatlanmış işlemler gerçekleştirilmelidir. Bu süreçte ilk olarak sondaj borularının etrafına çakıl dolgular yapılmalıdır. Ardından dalgıç pompalar ile birlikte suyun sahip olduğu debinin yüzde 70’i oranında su çekilmelidir. Böylece akan bulanık ve çamurlu su, berraklaştırılabilmektedir.

Sondaj Suyunun Az Gelme Sebepleri

Sondaj kuyusu açıldıktan ve ilgili bölgeden su temin edilmeye başlandıktan sonra bu verimin devamlı olarak korunması gerekmektedir. Bu işlem için ise birtakım çalışma ve bakımlar yapılmalıdır. Sondaj kuyuları belirli aralıklarla temizlenmedikleri takdirde suyun verimliliği düşmektedir. Sondaj sondası az su gelmesi gibi durumların oluşması halinde vakit kaybetmeden bakım ve temizlik işlemlerinin yaptırılması gerekmektedir. Bu işlemlerin yapılmadığı durumlarda kuyu pompalarında zaman içerisinde aşınmalar veya delinmeler meydana gelebilmektedir.

Daha önceden açılan kuyunun yanına benzer bir sondaj işlemi yapıldığında da suyun veriminin düşebileceği unutulmamalıdır. Kuyunun içerisindeki filtre açıklıklarının nedeni belli olmayan sebeplerden ötürü tıkanması da suyun az gelmesine neden olan faktörler arasında sıralanmaktadır. Sondaj suyu, zemin şartlarına bağlı olarak zaman içerisinde azalabilmekte veya verimsiz olabilmektedir. Bu durumlarla karşı karşıya kalındığı takdirde mutlaka alanında uzman firmalar ile irtibat kurulmalıdır.

Sondajdan Su Çıkmama İhtimali Var Mıdır?

Sondaj işlemlerine başlamadan önce belli başlı çalışmaların yapılması gerekmektedir. Bu çalışmaların eksik yapılması veya hiç tercih edilmemesi sondaj sonrası su çıkmama ihtimalini güçlendirmektedir. Buna maruz kalmamak için sondaj öncesinde mutlaka zemin etüt çalışmalarının yapılması gerekmektedir. Jeofizik etüt olarak da ifade edilebilen bu çalışma, zeminden su çıkıp çıkmayacağı ile ilgili bilimsel olarak veri sunmaktadır. Böylece herhangi bir sürpriz ile karşılaşılabilme ihtimali minimuma indirilmektedir.

Bilimsel temellere dayanan bu çalışmalar, yalnızca alanında uzman kişiler veya firmalar tarafından yürütülmelidir. Bu çalışmalar dahilinde zeminin yapısı, toprak ve kayaç türleri gibi verilere ulaşılabilmektedir. Suyun tam olarak yerini, basıncını ve miktarını nokta atışı şekilde belirleyen bu işlemler, sondaj işlemi sonrası oluşabilecek zaman ve para kayıplarını da önlemektedir.

Sondaj etüdü ile birlikte suyun hangi yöntemlerle çıkarılacağı, toprak geçirgenliği veya suyun hangi basınca sahip olduğu gibi veriler elde edilebilmektedir. Sonradan çıkabilecek ek maliyetleri oldukça düşüren bu yöntem, sondaj süresini de oldukça kısaltmaktadır. Böylece sondajı yaptıran kişiler hem zamandan hem de fiyattan tasarruf etmiş olmaktadır. Sondaj etüdü sonrasında, makinelerin nereye kurulacağı ve hangi ekipmanların gerekli olduğu gibi konular da netleşmektedir. Özellikle uzun süreli kuyularda ise şantiyenin nereye kurulması gerektiği gibi detaylar da açığa kavuşmaktadır.