Yeryüzünde delikler açarak yeraltı kaynaklarına ulaşmak ve bu kaynakları yüzeye çıkarmak için uygulanan yöntemlerinin tümüne sondaj adı verilmektedir. Yağışların yeraltı tabakalarında birikmesi ve çeşitli amaçlarla kullanılmak üzere yüzeye iletilmesi işlemlerine ise su sondajı denilmektedir. Su çıkarma işlemleri için öncelikle kaynakların yeri tespit edilmeli ve ardından kuyu kazılmalıdır. Kuyu kazma işlemi ise halk arasında sondaj vurma ya da sondaj atma olarak bilinmektedir.
Su kuyusu hazırlamak isteyen kişilerin merak ettikleri ilk sorular arasında, “sondaj vurma mesafesi ne kadar olmalı?” sorusu yer almaktadır. Çünkü sondaj mesafesi, su kuyusunun verimini doğrudan etkileyen bir faktördür. Aynı zamanda zeminde çökme yaşanmaması açısından da büyük bir önem taşımaktadır. Aksi halde maddi ve hayati riskler meydana gelebilmektedir.
Ülkemizde belirlenen yasalar dahilinde, iki kuyu arasında en az 500 metre mesafe bulunmalıdır. Bu sondaj ölçüleri ile uyumsuz yapılan her bir su kuyusu içinse cezai işlemler ve yasal yaptırımlar uygulanmaktadır. Bu nedenle sondaj çalışmaları için yasalar konusunda bilgili ve alanında tecrübeli uzmanlardan yardım alınması tavsiye edilmektedir.
Ülkemizde su sondajı hakkındaki tüm çalışmalar, 167 Sayılı Yeraltı Suları Hakkında Kanun dahilinde yürütülmektedir. Bu kanun, su kuyusu için yapılan başvuru sürecinden başlayarak ileri dönemlerde su verimini yükseltmek için yapılması planlanan tüm eylem süreçlerini kapsamaktadır. Aynı zamanda 10 metreden daha derin olan ve elle kazılmamış olan tüm su kuyuları için geçerli kabul edilmektedir.
Kanunlar dahilinde iki sondaj kuyusu arasındaki mesafe en az 500 metre uzunluğunda olmalıdır. Aynı zamanda karşılıklı iki kenarı arasında 1000 metreden daha az mesafe bulunan arazilerde su kuyusu açılmasına izin verilmemektedir. Yasalara dahil olmayan tüm kuyu çalışmaları için belirlenen cezai işlemler yürürlüğe konulmaktadır.
Su kuyusu açmak için öncelikle mevcut ildeki Devlet Su İşleri Müdürlüğüne başvuru yapılması gerekmektedir. Bu işlem sonrasında görevli jeoloji mühendisi, başvuru sahibi kişiye eşlik ve rehberlik edecektir. Böylece su kuyusu çalışmaları tamamen yasal şartlara uygun olacak şekilde yürütülmekte ve ruhsatlandırılmaktadır. Bu nedenle mutlaka resmi prosedürlerin takip edilmesi gerekmektedir.
Sondaj vurma mesafesi, elle kazılmamış ve 10 metreden daha derin olan tüm su kuyuları için geçerli kılınmıştır. 10 metreden sığ olan kuyular ise kanun kapsamında değerlendirilmemekte ve kişilere bu konuda serbestlik tanınmaktadır. Yasalar, iki su kuyusu alanı arasında yaklaşık 500 metre kadar mesafe bırakılmasını zorunlu kılmaktadır. Aksi halde yeraltı suyu arama ve kullanma ruhsatlarını almak mümkün olmayacaktır.
Sondaj vurma mesafesi, metre birimi üzerinden ölçülmektedir. Suya ulaşmak ve yeterli miktarda suyu yüzeye çıkarmak için inilmesi gereken derinlik, uzman jeoloji mühendisleri rehberliğinde belirlenmektedir. Bu sayede sondaj makinesinin kapasitesine bağlı olarak sondaj vurma mesafesi hakkında net bir bilgi edinmek mümkün hale gelmektedir.
Sondaj vurma mesafesi ölçümleri sırasında yeraltı şekillerinin detaylı bir şekilde analiz edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle yeterli bilgi birikimi ve tecrübeye sahip olmayan kişilerin bu işlemleri kesinlikle uygulamamaları önerilmektedir.
Sondaj çalışmalarının doğru şekilde yapılması, yüzeye çıkarılan su miktarını ve kuyunun ömrünü doğrudan etkilemektedir. Bu nedenle sondaj işlemleri, kesinlikle alanında uzman ve yeterli tecrübeye sahip kişiler tarafından yürütülmelidir. Aynı zamanda tüm aşamalarda İl/ İlçe Devlet Su İşleri Müdürlüğü tarafından atanan jeotermal mühendisi ile iletişim halinde olunması gerekmektedir. Bu sayede ilgili mühendis, kişiler için doğru rehberliği sunma ve eşlik etme imkanını bulacaktır. Sondaj vururken dikkat edilmesi gereken diğer unsurlar ise kısaca şu şekilde sıralanabilmektedir:
Sonda vururken dikkat edilmesi gereken tüm adımları eksiksiz şekilde uygulamak, hem daha çok miktarda suya erişmek hem de kuyu ömrünü uzatabilmek açısından oldukça önem taşımaktadır. Aynı zamanda yasa dahilinde belirtilen tüm prosedürlerin eksiksiz şekilde yerine getirilmesi ve yeraltı suyu arama ve kurtarma ruhsatlarının mutlaka temin edilmesi gerekmektedir. Bu sayede uzun ömürlü ve verimli bir su kuyusuna sahip olmak mümkün olmaktadır.